Telemakhos’un Maceraları
FenelonYusuf Kamil Paşa’nın ilk Türkçe çevirisiyle Tanzimat’ın genç nesillerine yoldaş olur Telemakhos. Cemil Meriç, "Yusuf Kâmil Paşa için Telemak bir fetihti" der: "Batı’dan hikmeti alıyordu mütercim." Küreselleşmiş yeni eşitsizliklerin çağında Telemakhos’la yeniden tanışıyor, mümkün ütopyaların sularına açılıyoruz.
Tahtın dibinde, o sarı ve korkunç yüzü ile ölüm duruyordu; durmadan tırpanını biliyordu. Onun etrafında bir sürü hayal uçuşuyordu: Kara Kaygılar, kemirici Güvensizlikler, tiksindirici kana bulanmış, yara bere içinde İntikamlar, haksız Kinler, kendi kendini kemiren Tamah, kendi elleriyle kendini parçalayan Ümitsizlik, her şeyi yere seren azgın İhtiras, kana susayan ve yaptığı kötülükten hayır görmeyen Hainlik, öldürücü zehrini etrafına saçan ve kötülük edemediği zaman hırslanan Kıskançlık, kendi elleriyle kendine dipsiz bir kuyu kazan ve ümitsizlik içinde kendini o kuyuya atan İmansızlık, canlıları korkutmak için ölü şekline giren hortlaklar, korkunç rüyalar, kötü rüyalar kadar azap verici uykusuzluklar… Telemakhos, sonsuz gibi görünen o ıssız boşlukta uçarcasına koşuyordu.